Türkiye, yükselen bölgesel ve küresel bir güç
ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi (CFR) tarafından yayımlanan raporda, Türkiye'nin yükselen bölgesel ve küresel bir güç olduğu belirtilerek "ABD'de politika oluşturanlar, Türkiye-ABD arasındaki stratejik ilişkiyi hayata geçirmek için iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirme yönünde her türlü çabayı sarf etmeliler" denildi.
"Türkiye-ABD İlişkileri:Yeni Ortaklık" başlıklı 96 sayfalık rapor, Dış İlişkiler Konseyi'ne bağlı Çalışma Grubu tarafından hazırlandı. New York'ta bugün Dış İlişkiler Konseyi'nde raporla ilgili basın toplantısı düzenlenecek.
Raporu hazırlayan Çalışma Grubunun başkanlığını ABD'nin eski dışişleri bakanlarından Madeleine K. Albright, ABD'nin eski ulusal güvenlik danışmanlarından Stephen J. Hadley ile Dış İlişkiler Konseyi'nin Ortadoğu uzmanlarından Steven A. Cook yaptı. Raporu hazırlayan Çalışma Grubunda 23 uzmanın görev aldığı bildirildi.
"Türkiye'nin yükselen bölgesel ve küresel bir güç olduğu ve ABD ile birlikte, Ortadoğu'daki siyasi geçiş sürecini desteklediği, Suriye'de akan kanın durması için çalıştığı ve İran'ın nükleer silahların peşinde olmasına karşı olduğu" belirtilen raporda, "Bunun sonucu olarak ABD'de politika oluşturanlar, Türkiye-ABD arasındaki stratejik ilişkiyi hayata geçirmek için iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirme yönünde her türlü çabayı sarf etmeliler" denildi.
Raporda, şu görüş ve yorumlara yer verildi:
"Türkiye, Washington'un geleneksel Avrupalı müttefiklerinden biri olma statüsüne henüz sahip olmayabilir, ancak ikili ilişkilerin, karmaşık yapılı pek çok güvenlik, ekonomik, insani ve çevresel sorunların çözümünde, iki tarafın da yararına olacak bir ortaklığa doğru büyüyüp gelişmesi için önemli stratejik nedenler var."
"Türkiye-ABD arasındaki ilişki, sadece ortak Türk-Amerikan çıkarlarını değil, aynı zamanda değişen Ortadoğu'da oynayacak yeni bir rolü olan, ekonomik ve siyasi açıdan başarılı Türkiye'nin yeni duruşunu da yansıtmalıdır."
Türkiye'nin ABD'de iyi anlaşılmadığını da savunan raporu hazırlayan Çalışma Grubunun, Türkiye'nin bölgesel ve küresel rolünü değerlendirmek, Türkiye-ABD arasında daha derin bağlara dayanan yeni bir ortaklık yönünde tavsiyelerde bulunmak için güçlü, zayıf yanları ve hedefleriyle yeni Türkiye'nin daha iyi anlaşılmasını sağlamaya çalıştığı belirtildi.
Bu kapsamda raporda yer alan tavsiyeler arasında şunlar bulunuyor:
• "Ankara ve Washington -ABD'nin Çin ile geliştirdiği Stratejik ve Ekonomik Diyalog modeli gibi ya da İsrail ile yaptığı stratejik düzeyde istişareler gibi-hükümet düzeyinde forum oluşturmalı.
• ABD, Türkleri ve Ermenileri, 2009 yılında imzaladıkları ve ikili ilişkilerin normalleşmesini hedefleyen protokoller kapsamında ilerleme yönünde aktif şekilde cesaretlendirmeli.
• Washington, Türkiye ile ABD arasında serbest ticaret anlaşması önündeki engelleri ortadan kaldırma yönünde araştırma yapmalı, çünkü bu tür bir anlaşma, iki ülke arasındaki ticareti açma yönünde en iyi yaklaşım olabilir.
• ABD, Türkiye'yi, siyasi reform programına yeniden güç vermesi yolunda cesaretlendirmeli ve Türk demokrasisini daha ilerletecek ve derinleştirecek yeni bir anayasa konusunda tavsiyede bulunmalıdır."
Raporda, Türkiye ve ABD arasında yeni bir ortaklığı hayata geçirmek için, Ankara ve Washington'un bazı ilkelere uyması gerektiği görüşüne de yer verildi. Raporda söz konusu ilkeler şu şekilde sıralandı:
"Her iki ülkenin de diğer ülkenin çıkarlarına saygı göstermesi ve eşitlik ilkesi; mahremiyet ve güven; kritik öneme sahip konularda ortak hedefleri ve stratejileri belirlemek için yakın ve yoğun istişareler; dış politikada sürprizlerden kaçınma ve Ankara ile Washington arasında kaçınılmaz olan farklılıkların tanınması ve bunların idare edilmesi."
Bu arada raporda, "Türkiye'nin eski dönemlere göre çok daha demokratik, refah içinde ve siyasi açıdan nüfuzlu olmasına rağmen ülke içindeki bazı gelişmelerin endişe verici olduğu" da iddia edildi.