Pardus: Milli işletim sistemi olan Anadolu Parsı kükremeye hazırlanıyor!
TÜBİTAK, yeni bir yapılanma süreci içine girdi. Çoğu zaman içine kapanmış bir yapı olmakla suçlanan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu artık bu imajı değiştirmek ve kabuğunu kırmak istiyor. Bunu gerçekleştirmek için de verdiği hizmetler ve ürünlerde de yeni bir yapılanma başlattı.
TÜBİTAK'ın en önemli ürünlerinden biri olan Pardus işletim sitemi bilişim ve teknolojiyle ilgilenen kesim haricinde malesef çok tanınmıyor. Bugüne kadar hak ettiği yeri alamadığına inandığım PARDUS ile ilgili bugün çok umut verici bir toplantıya katıldım.
Pardus, 2003 yılında başlatılan, dünyadaki benzer özgür yazılımların ivmesi ve gerekliliğiyle ortaya çıkmış, ülkemizin bilgi teknolojisi alanındaki insan kaynağı, yerel yazılım sanayisinin yetenekleri ve rekabet unsurlarının incelenmesi sonucuna başlatılmış milli işletim sistemi.
Toplantıda, güncel gelişmeleri basın mensupları ile paylaşmak üzere TÜBİTAK İletişim Müdürü Gökhan Kulaş, ULAKBİM Müdürü ve FATİH Projesi Koordinatörü Dr. Ahmet Kaplan ve Pardus Yöneticisi Abdullah Erol bulunuyordu.
Daha çok Dr. Ahmet Kaplan'ın hakim olduğu toplantıda şunu gördüm "Anadolu Parsı kükremeye hazırlanıyor".
"Milli" kelimesi gerçek anlamına kavuşmalı
Dr. Ahmet Kaplan, daha önce bilişim alanında ABD'de çalışmış, TURKSAT'ta Bilişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı yapmış şimdi de TÜBİTAK'a bağlı ULAKBİM'in (Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi) müdürlüğünü, FATİH Projesi'nin koordinatörlüğünü yapıyor ve elbette PARDUS projelerinin de yönetiminde. Dr. Kaplan Pardus'un sadece kamu kurumlarının kullanımına sunulan bir işletim sistemi olmaktan çıkıp, halk tarafından da tercih edilen bir sistem olmasını dolayısıyla da gerçek anlamda "milli işletim sistemi" haline gelmesini hedeflediklerini belirtti.
Pardus danışma kurulu iş başında
22-23 Mart tarihlerinde yapılan Pardus'un Yarını Çalıştay'ında bir PARDUS Danışma Kurulu oluşturulmasına kara verildiğini böylece TÜBİTAK'ın hâkimiyetinin azaltılarak, özel sektörün ve bilişimle ilgili kuruluşların işleyişe dahil edildiğini anlattı 8 üyeli danışma kurulunun sadece 2'si TÜBİTAK bünyesinden oluşuyor, kalan üyeler arasında özel sektör mensupları, yazılım geliştiriciler, STK mensupları ve kamu mensupları var.
İlk amaçlarının Pardus'u bir TÜBİTAK projesi olmaktan çıkarıp tüm ülkenin kullanabileceği bir işletim sistemi haline getirmek olduğunu özellikle vurguluyor Dr. Kaplan.
Milli kelimesinin bilişimle birlikte anıldığı bir ortamda elbette ilk akla gelen FATİH (F@tih) Projesi oluyor. F@tih'te 2 önemli proje var; tablet ve akıllı tahta.
620 Bin Pardus'lu akıllı takta!
Akıllı Tahta projesinin ilk etap ihalesinin Vestel kazanmıştı. İhalenin şartnamesi gereği 85 bin akıllı tahta hem Windows hem de Pardus işletim sistemlerini içerecek şekilde üretildi.
(Burada bir parantez açıp akıllı tahtaların sadece ders tahtası olmadığını, bir nevi bilgisayar olup işletim sistemi gerektirdiğini belirtmek istiyorum). Vestel'in üretim safhasında uyguladığı tüm testlerden başarı ile geçen PARDUS işletim sistemi sahaya gönderilen tüm akıllı tahtalara yüklenmiş durumda. 85 bin akıllı tahtanın aynı anda kullanıma geçmesiyle Türkiye'deki en yoğun bilişim ağı da aktif hale gelmiş olacak. Pardus'tan memnun kalan ve en başından beri desteğini sürdüren Milli Eğitim Bakanlığı kalan 620 bin akıllı tahtanın sadece PARDUS kullanmasını uygun görmüş ve bundan sonra üretilecek olan her tahtada sadece milli işletim sistemimiz yer alacak. Böylece pek çok öğrencinin hayatında ilk defa karşılaşacağı işletim sistemi PARDUS olacak.
TABLETLER İÇİN MOBİL İŞİLETİM SİSTEMİ YAZILIYOR
F@tih projesinin "tablet" kısmı elbette Pardus'un en çok eleştirildiği alanlardan biri. Milli eğitim projesi olan F@tih'te neden yerli işletim sistemi kullanılmadığı sorusu pek çok kez dile getirildi. Dr. Ahmet Kaplan bunun sebebinin Pardus'un tabletlere uygun bir "mobil sürümü" olamaması olarak açıkladı. Elbette henüz tren kaçmış değil F@tih projesi halen devam ediyor ve yapılacak tablet ihaleleri var. Dolayısıyla Pardus'un mobil sürümünü çıkarmak için çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaların tümü TÜBİTAK bünyesinden gerçekleşmiyor, bir eko-sistem oluşturulmuş. TÜBİTAK'ın gereken tüm işgücünün barındırması mümkün olmadığı için firmalarla ortaklık yapılarak geliştiriliyor.
Bu noktada Dr. Ahmet Kaplan'a sorumu yöneltiyorum:
S.Z: Sizce TÜBİTAK bu konuda biraz atıl davranıp geç kalmadı mı? F@tih Projesi birden ortaya çıkmadı, uzun süredir konuşuluyordu. TÜBİTAK'ın ve dolayısıyla Pardus'un bir mobil işletim sistemi gereksinimini görüp hazırlanması gerekmez miydi?
DR. A.K: Kesinlikle haklısınız ama baktığınızda genel anlamda Linux mobilleşmede geç kaldı. Pardus da bir Linux tabanlı işletim sistemi olarak mobilleşmede geç kaldı. Oysa F@tih Projesi Türkiye'de bilişim için büyük bir fırsat. Bundan sonrası için hazırlıklarımızı devam ettiriyoruz. Tablette temelinde Linux gibi açık kaynak olan bir işletim sistemi mevcut, elbette Windows 8'in duyurulmasıyla o da ön plana çıkanlar arasında.
Bu anlamda uluslararası piyasadaki tablet üreticileri ile görüşüyoruz. Aynı akıllı tahtada Vestel'le yaptığımız gibi üretim safhasında Pardus'u cihazlara entegre edebilmek ve testlerini sağlamak için. Elbette bu hemen yakın zamanda yani bir kaç ayda gerçekleşmez.
Tübitak'tan yazılımcı ve bilişimcilere çağrı
Ulusal bilişim projeleri sadece akıllı tahtalar ve tabletlerden ibaret değil, yazılım ve programlar da önemli bir yer tutuyor. 1511 Programı kapsamında çağrı yapıldı. Çağrı kapsamında TÜBİTAK açık kaynak ve yazılım projelerine her türlü desteği verecek.
Dr. Ahmet Kaplan konuşmasının farklı yerlerinde özellikle vurguluyor: 1512 Girşimcilik Desteği'ne çok önem veriyoruz. Pardus tabanlı yazılımlar üretilmesi için her tür desteği vereceğiz.
Pardus Harekat Planı
Mevcut Pardus'un güncellenmesi ve yeni sürümünün 1-2 ay içinde sunulması çalışmaları da hızla devam ediyor. 5 binin üzerindeki askeri merkezdeki PARDUS en kısa zamanda güncellenecek.
1- Türkçe Dil Desteği
TÜBİTAK, Türkçe dil desteğini artırmak için üniversitelerle ortak çalışmalar yapmak ve onlardan destek almak istiyor. Bu anlamda öğrencilere yönelik bir tema yarışması düzenleyecekler.
Dokümantasyon en büyük eksikliklerden birisi, özellikle de eğitim konusunda doküman eksiği var. "Nasıl Kullanırım?" dokümanları hazırlamak için çalışmalar başlayacak.
Dr. Kaplan Türkçeleşmenin Denetleme Kurulu tarafından gündeme alındığına dikkat çekerek "Pardus'un Türkçeleşmesi bizim için çok önemli. Bunu gerçekleştirmek için üniversitelerle çalışmalar yapacağız. Pardus'un tamamı (menüleri yardım vs) Türkçe olsun istiyoruz.
Pardusla birlikte, Libra Office ve Open Office kullanılıyor. Libra kullanım olarak daha ağırlıklı tercih. Bu iki yazılımın da Türkçe dil desteği artırılmak isteniyor." dedi.
2- Kurumsal Sürüm
Ayrıca Pardus'un kurumsal mecralarda da yaygınlaşmasını istediklerini belirten Dr. Kaplan tekrar yazılımcılara çağrı yapıyor: ULAKBİM'in tüm imkanlarını geliştiricilere verip onların kullanımına sunmak istiyoruz. KOBİ'lerin ihtiyaçları için Pardus tabanlı ticari yazılımları artırmak istiyoruz.
Bakanlıklardan, SGK'dan, DDY'den Pardus kullanmak için talep geldi. Kamu kurumlarının çoğu zaten web tabanlı uygulamalar kullanıyor. Dolayısıyla Pardus'a geçişleri de kolay olacak. Bunun dışında kurumsal sürümümüzü de yakında duyuracağız.
3- Kişisel kullanımı arttırma
TÜBİTAK bunun için Pardus'un yeni sürümünü mümkün olduğunca kullanıcı odaklı ve alışılmış yazılımlara benzer hale gelmesini hedeflemiş. Yakında tanıtımı yapıldıktan sonra, kullanıcı Pardus'u kullanmak isterse ona 2 seçenek sunulacak:
1. İnternet sitesinden indirme (hali hazırda sistem)
2. Talep halinde kullanıcıya DVD ile Pardus'un gönderilmesi
Yeni sürümün devreye girmesi ile birlikte tanıtımlara da ağırlık verilecek. Tema Yarışması (Arka plan, simgeler, işaretçi grafikleri, renk seçenekleri vs) bu yönde atılacak adımlardan sadece biri. Ayrıca sosyal medya (Facebook, Twitter, bloglar...) vasıtasoyla da tanınırlığı artırmayı planlıyorlar.
S.Z: Kullandığım laptoplardan birinde Linux kurulu. Ben Ubuntu tercih ettim. Denemek için Pardus'u yğklemeyi düşünüyorum ama yeni sürümden beklentilerinizin yüksek olduğunu gördüm. Sizce beklemeli miyim?
Dr. A.K: Evet lütfen yeni sürümü bekleyin indirip kurtmak için. Zaten 1 ay en geç 2 ay içinde tanıtımı yapılacak, fazla beklemenize gerek yok. Pardus'a geçiş sonrasında değişiklik nedeniyle hiçbir sıkıntı yaşayacağınızı zannetmiyorum çünkü zaten Ubuntu ile ortak paydaları çok.
Pardus, siber saldırılara karşı avantajlı
Tüm dünyada güvenliği sağlamak için milli yazılımlara kayma söz konusu. Ülkeler milli işletim sistemlerini çıkartıyor, kamu kuruluşlarında bu yazılımların kullanımına geçiyorlar. Bu konu gündeme geldiğinde Dr. Ahmet Kaplan'ın cevabı net: Pardus diğer işletim sistemlerine göre bir virüs veya saldırı söz konusu olduğunda daha avantajlı konumda: Açık kaynaklı yazılımlarda bir sorunun tespiti ve ona müdahale edilmesi çok daha kolay ve çabuk oluyor. Virüs saldırısı gibi problemler gerçekleşmeden bile önlenebiliyor çünkü yazılımdaki açık herhangi biri tarafından fark edilip gerekli tedbir yayınlanarak herkesle paylaşılıyor. Oysa diğer işletim sistemlerinde firmanın sorunu fark etmesini ve müdahale etmesini, gerekli güncellemeyi varsa ek yazılımı çıkarmasını beklemek zorundasınız.
Bilgisayarın performansı Pardus'la artıyor
Dr. Ahmet Kaplan ve Abdullah Eren kullanıcılar bir çağrı yaparak Pardus'u denemelerini tavsiye ediyorlar. Özellikle makinesinin yavaşlığından şikayet edenlere bir önerileri var: Pardus çok minimum düzeyde kaynak kullanıyor. Eğer evde değiştirmeyi düşündüğünü eski bir bilgisayarınız varsa bir de Pardus yükleyip deneyin farkı görün. Pardus performansı %100-%600 oranında artırıyor. Bir anlamda "içine kedi girince makine canlanıyor". Pardus'un sanal makinelerde (virtual machine) açılma süresi 0.8sn yani 1 saniyeden bile az. Normal boot ederek açılan makinelerde da hızı diğer işletim sistemlerine göre 3-4 kat fazla.
Kaynak: Habertürk