"Ramazan" Kelimesinin Anlamı Nedir?

"Ramazan" Kelimesinin Anlamı Nedir?

Sözlerimize, Allah'a hamdederek başlıyoruz. Her sene, bizleri bu aya ulaştıran Rabbimize sonsuz hamd-u senalar olsun.

Daha nice Ramazanlara esenlik içinde kavuşmayı dileriz...

Bu yazımızda, Ramazanın anlam ve fazileti üzerinde kısaca durmak istiyoruz.

Her sene sayısız kez söyleyip tekrarladığımız bu kelimenin anlamını biliyor muyuz? İnşaallah, bu yazıyla birlikte bu kelimenin ne anlama geldiğini öğreneceğiz.

"Ramazan" kelimesinin anlamı hakkında iki farklı görüş vardır

Birincisi, tâbiîn âlimlerinin ileri gelenlerinden İmam Mücâhid'in rivâyetidir. İbn Cerîr, İmam Mücâhid'den: "Sakın 'Ramazan' demeyiniz. Çünkü Ramazanın ne olduğunu bilmezsin. Umulur ki o, Allah'ın isimlerinden biri ola. Fakat 'Ramazan Ayı' deyiniz. Nitekim Cenab-ı Hakk da öyle demiştir."

Bu rivâyeti esas aldığımızda, Ramazan, Allah'ın isimlerinden biridir. شَهْرُ رَمَضَانَ "Şehr-u Ramazan" demek, شَهْرُ اللّه "Allah'ın ayı" demektir. Bu konuyu az sonra tahlil edeceğiz. Ondan önce, "Allah'ın, Kur'an ve Hadisler'de zikredilenler dışında isimleri de var mıdır?" sorusuna cevap verelim.

Allah'ın güzel isimleri 99 ile sınırlı değildir. Rabbimizin bize bildirmediği isimleri de vardır. Sünen-i Tirmizî'de Allah'ın isimleri 99 olarak sayılmıştır. Sünen-i İbn-i Mâce'de rivayet edilen Hadis'te ise, 101 tane İlahî isim zikredilmiştir. Bu iki Hadis kitabında zikredilip Kur'an'da geçmeyen bazı sıfatlar, isim şeklinde Kur'an'da geçmemektedir. Ancak bu sıfatların ifade ettiği anlamlar, fiiller şeklinde Kur'an'da geçmektedir. Kur'an-ı Kerim'de çeşitli kelime kalıplarıyla Allah'a nispet edilmiş olan kavramların sayısını 313'e kadar çıkartanlar vardır. Tirmizî ve İbn Mâce'de sayımı verilen Hadislerde geçen Allah'ın isim ve sıfatlarının dışında da, başka Hadis kitaplarında Rabbimizin isim ve sıfatları geçmektedir.

Dolayısıyla Allah'ın isim ve sıfatları aslında 99 adetten ibaret değildir. 99 rakamı çokluktan (kesretten) kinayedir. el-Esmâü'l Hüsnâ ile ilgili Hadislerde, Allahın isimlerinin 99 olduğunu belirten ifadeler, bu isimleri sayanların (ihsâ edenlerin) cennete gireceğini bildirmek içindir. Yoksa Allah'ın isimlerini 99 rakamıyla tahdid etmek için değildir. Ayrıca Hadislerde geçmeyen ama Kur'an'da geçen Allah'ın güzel isim ve sıfatları da vardır. Bu konu, İmanın temel meselesinden olduğu için, bu konuda derli toplu bir çalışma yapmayı düşünüyoruz, inşaallah.

Bu açıklamalardan sonra, Allah'ın isim ve sıfatlarını bir sayı ile sınırlandırmak mümkün olmadığı gibi, O'nun bize bildirmediği katında gizli tuttuğu isimleri de olduğunu anlıyoruz.

Hadislerden, "Ey Allah’ım, bildiğimiz ve bilmediğimiz güzel isimlerinin hepsiyle Senden isterim" diye dua etmenin, Sünnet olduğunu öğreniyoruz. Bu dua şekli, meşru olan tevessülün, Allah'ın güzel isim ve sıfatlarıyla O'na yakarmak ve O'ndan yardım talep etmek kısmına girmektedir.

Başta Akaid, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Siyer, Usûl, Tarih olmak üzere bütün ilimlerde otorite olan, Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye’nin tilmizi, İbn Kesir, şunları nakleder: "el-Esmâul Hüsnâ'nın 99 ile sınırlı olmadığına, Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde senediyle birlikte, Abdullah bin Mes'ûd'dan rivâyet ettiği Hadis delâlet etmektedir. Abdullah dedi ki; Rasûlullah şöyle buyurdu: "Herhangi bir Müslüman bir endişe veya üzüntüye düşer de, 'Ey Allah’ım, ben Sen'in kulunum, kulunun ve câriyenin oğluyum. Perçemim Sen'in (kudret) elindedir. Sen'in hükmün geçerlidir. Hakkımda kazâ'n adalettir. Sen'in kendi zâtını isimlendirdiğin veya Kitab'ında indirdiğin yada yarattıklarından birine bildirdiğin veya katında gayb ilminde kendine seçip tahsis ettiğin bir isimle Sen'den dilerim ki; Kur'an'ı kalbimin baharı, hüznümün cilası, kederimin giderilmesi için vesile kılasın, derse; elbette Allah onun üzüntü ve endişesini giderir ve üzüntüsünün yerine ferahlık verir.' Bunun üzerine (dinleyenler) dediler ki; 'Yâ Rasûlullah, bu kelimeleri öğrenelim mi? Rasûlullah da; 'Evet, bunları işiten herkesin öğrenmesi gerekir' buyurdu. (Tefsiru'l Kur'ani'l Azîm, Ammân, Dâru Usâme, C: 2, Sh: 849, 850)

Bu, “Hadislerle Tefsir” konusunda sahasında otorite ve tefsirler içinde de en sahih tefsirlerden kabul edilen İbn-i Kesir'in rivâyetidir.

Şimdiye kadar anlattıklarımızı özetlemek gerekirse; İmam Mücâhid'e göre, "Ramazan" Allah'ın isimlerinden biridir. Fakat, Selef'ten bazı kimseler, "Ramazan" denmesini hoş karşılamayıp, "Ramazan Ayı" denmesi gerektiğini söylemiş olsalar da, Hadislerde bu iki söyleyişin de delilleri vardır ve Ramazan kelimesinin Allah'ın isimlerinden olduğuna dair rivâyetler de zayıftır.

Pek çok Hadislerin ve İbn Kesir'deki rivâyetin de delâletiyle, Allah'ın bize açıklamadığı isimlerinin de olduğunu öğreniyoruz. Zayıf rivâyetler konusunda da, Allah en doğrusunu bilir, diyoruz.

Allah, bazı isimlerini gayb ilminde katında saklı tutmuştur. Ama biz, o isimleri bilmesek de, o isimlerle O'ndan isteriz. "Kendi katında, gayb ilminde kendine tahsis edip seçtiğin isimlerinle Sen'den istiyorum" demek gibi.

"Ramazan" Kelimesi, Allah'ın İsimlerinden midir?

Beyhakî'nin zayıf bulduğu bir Hadis'te, Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Ramazan geldi, Ramazan gitti demeyiniz. Ramazan ayı geldi, Ramazan ayı gitti deyiniz. Çünkü Ramazan, Allah'ın isimlerinden bir isimdir."

İbn-i Kesir, tefsirinde şöyle demektedir: "Selef-i Sâlihînden bazı kimselerin, "Ramazan" denilmesini hoş bulmayıp mutlaka "Ramazan ayı" denilmesi gerektiğini söylediklerine dair rivâyetler vardır. İbn Ebî Hâtim'in, Ebû Hureyre'den naklettiğine göre o şöyle demiştir:

لاَ تَقُولُوا رَمَضَانُ فَإِنَّ رَمَضَانَ اسْمٌ مِنْ أَسْمَاءِ اللَّهِ، وَلَكِنْ قُولُوا شَهْرُ رَمَضَانَ

"Ramazan demeyin; çünkü Ramazan, Allah'ın isimlerinden biridir. Bilakis ‘Ramazan Ayı’ deyin." İbn Ebî Hâtim der ki: Mücâhid ve Muhammed b. Ka'b'tan benzer sözler rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs ve Zeyd b. Sâbit ise buna cevâz vermişlerdir. Ben derim ki: Bunun râvilerinden Ebû Ma'şer, Meğâzi ve Siyer'de imam olan Necih b. Abdurrahman el-Medenî'dir. Fakat Hadis rivâyetinde zayıftır. Bunu, oğlu ondan, Ebû Hureyre'nin, Hz. Peygamberden rivâyeti olarak (merfû') rivâyet etmiştir. Hafız İbn Adiyy onu reddetmiştir ki, bu kişi reddedilmeye layıktır. Çünkü Ebû Ma'şer metruktur ve bu sözün Peygamber sözü olduğu yanılgısına düşmüştür. Bu konuda İmam Buhâri (rahımehullah), kitabında (Ramazan denilip denilmeyeceğine dair bâb) başlığı altında bir çok Hadis zikretmiştir ki bunlardan birisi şöyledir: "Kim inanarak ve sevabını umarak Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır" (Buhâri, Müslim, Nesâî, İbn Mâce). Ve bunun gibi başka Hadisler de rivâyet etmektedir." (Tefsiru'l Kur'ani'l Azîm, Ammân, Dâru Usâme, C: 1, Sh: 213)

İmam Buhâri, Kitâbu's Savm'da;

بَابٌ هَلْ يُقَالُ رَمَضَانُ أوْ شَهرُ رَمَضَانَ

"Ramazan" mı yoksa "Ramazan Ayı" mı denilir, diye bir bâb (konu başlığı) atarak; "Ramazan" denmez, diyenlerin tarafını tutmak yerine, her iki söyleyişin de câiz olduğuna dair, Peygamberimizin bazı Hadislerini delil olarak zikretmiştir. Allah en doğrusunu bilir.

Ramazan kelimesi hakkındaki ikinci görüş

Ramazan kelimesi hakkındaki ikinci görüş; Recep, Şa'bân, Muharrem gibi özel bir ayın adı olmasıdır.

İlk görüşe göre; "Şehr-i Ramazan" tamlamasının tamamı, özel isimdir. Ramazan, Allah'ın ismi sayıldığı için; Şehr de, özel isim olur.

İkinci görüşe (ay ismi olmasına) göre ise; isim, yalnız Ramazan olup genelin özele bağlılığı türünden izâfet-i beyâniyyedir. Bu son açıklamalar Arapça bilenlerin ma'lumudur.

İmam Muhammed'den rivâyete göre, “Şehr” kelimesini kaldırarak Ramazan'ı zikretmek, tenzihen mekruhtur.

Ancak kötü niyet ve karıştırma olmaksızın sadece tahfîf (hafifleştirme) amacıyla sadece “Ramazan” demek mekruh değildir.

Her ne kadar "Ramazan" kelimesi Kur'an'da tek yerde geçip (Bakara: 185) “Şehr” (ay) kelimesi ile kullanılmışsa da; Hadislerde, "Ramazan" şeklinde tek başına kullanıldığını da görmekteyiz.

Bu konuda bir örnek verelim: Buhâri'de geçen bir Hadiste, Rasul-ü Zişân Efendimiz şöyle buyurmuştur:

مَنْ صَامَ رمَضَانَ إيْمَانًا واحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ ما تَقَدّمَ مِنْ ذَنْبِهِ

"Her kim imanı sebebiyle ve sevap umarak, Ramazan'da oruç tutarsa; geçmiş günahları kendi lehine bağışlanır." (Buhâri, İman, 28)

"Ramazan" kelimesinin tek başına kullanıldığını delillendirmek için zikrettiğimiz bu Hadis, pek çok Hadis kitaplarında geçmektedir. Kaynak verirken bir yada birkaçıyla iktifa ettiğimizi ifade edelim.

Demek ki kötü niyet olmaksızın, Ramazan kelimesinin tek başına kullanılması mekruh değildir. Ama imkân elverdiğince Şehr-i Ramazan demek daha isabetlidir. Allahu A'lem.

"Ramazan" Kelimesinin Arapça Aslı Nedir?

Âlimlerin çoğunluğuna göre Ramazan, رَمَضَ ra-ma-da kelimesinden alınmıştır: رَمَضَ / يَرْمِضُ / رَمَضًا

Ramad (رَمَضٌ); (aşırı sıcak sebebiyle taş ve toprak için) kavrulma, yanma. Güneşin şiddetli ısısından dolayı taşların son derece kızması, anlamına gelir.

Bu şekilde güneşten yanmış pek kızgın yere de, "ramdâ" (رَمْضَاء) denir.

Dolayısıyla Ramazan, ramdâ'dan yanmak anlamında, ra-ma-da fiilinin masdarıdır. Yani "kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak" demektir.

رَمَضَتْ قدَمُهُ (Ramada't kademuhu) denilir ki; yani "kızgınlıktan ayağı yandı" demektir.

"Ramazan" kelimesinin öncesine "Şehr" (ay) muzâf yapılarak "Şehr-i Ramazan", bu aya özel isim yapılmıştır. Çünkü bu ayda açlık ve susuzluk hararetinden ıztırap çekilir. Yada oruç harareti ile günahlar yakılır.

Yanmak, kavrulmak anlamlarından gelen, Ramazan ayında, yaz sıcağında yanarken, günahlarımızın yanıp yok olmasını; bizim de yanıp, olgunlaşıp kemâle ermemizi diliyoruz.

“Ramazan” kelimesi, anlamı itibariyle, yaz aylarında, sıcakta, günlerin en uzun olduğu vakitlerde, Allah için oruç tutmanın sevabının ve kişiyi günahlarından arındırıp, olgunlaştırmasının ziyadeli olduğuna işaret etmektedir.

Az önce Ramazan kelimesinin “Şehr” ile tamlamaya girmeden tek başına kullanıldığı, delillendirmek için zikrettiğimiz Hadis'in ezberlenilmesini tavsiye ederiz.

Şimdi de, Ramazan gecelerini ibadetle ihyâ etmeye teşvikle ilgili, bahsettiğimiz Hadis'e benzer, ezberlenmesi kolay bir Hadis-i Şerif zikredelim.

مَنْ قامَ رمَضَانَ إيْمَانًا واحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ ما تَقَدّمَ مِنْ ذَنْبِهِ

Ebû Hüreyre'den rivâyetle Rasûlullah şöyle buyurdu: "Kim inanarak ve sevabını umarak Ramazan'ı ihyâ ederse, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhâri, Kitâbu Salâti't Terâvîh, 1; Müslim, Kitâbu Salâti'l Musâfirîn, Tirmîzî, İbn Mâce, Nesâî)

Ramazanın Fazileti Hakkında Birkaç Söz

1. Kur'an'da ismi açıkça geçen tek ay, Ramazan ayıdır.

2. Kur'an-ı kerim bu ay içerisinde indirilmiştir. "O Ramazan ayı ki Kur'an onda indirilmiştir." (Bakara: 185)

3. Kuran'ı Kerim'de "bin aydan daha hayırlı" (Kadir: 3) olduğu belirtilen Kadir Gecesi bu ay içerisindedir.

4. Dinimizin beş temelinden biri olan oruç ibadeti bu ayda farzdır. "Sizden her kim bu aya erişirse orucunu tutsun." (Bakara: 185)

5. Teravih namazı bu aya has bir ibadettir.

6. Fıtır sadakası vermek bu aya mahsus bir ibadettir.

7. Ramazanın son on gününde itikafa girmek, Rasûlullah'ın vefatına kadar uyguladığı Sünnetlerindendir.

8. Ramazan ayında mukabele yapmak ve hayır/hasenatta bulunmak.

Rasûlullah, Ramazan ayı çıkıncaya kadar, Kur'an'ı, Cebrail aleyhisselam'a okur, arzederdi. Müslümanların da, bu ay girince mukabele ve Kur'an derslerine diğer günlerden daha çok önem vermeleri gerekir.

Enes b. Mâlik'ten rivayet edildiğine göre ise, Peygamberimize, "hangi sadaka daha üstündür?" diye sorulduğunda: "Ramazan ayında verilen sadaka" (Tirmizî, Zekat, 28) buyurmuştur.

Ramazanın mana ve muhtevasına uygun şekilde onu ihya edenlerden olmayı ve faziletleriyle şereflenmeyi dileriz.

Yusuf Semmak



8 yıl 7 ay önce eklendi

Rus SU-57 ve Amerikan F-35 Savaş Uçaklarının Kıyaslanması Kelime-i Tevhid ve Anlamı Bilimin özellikleri nelerdir? Türkiye'nin Dağları Elif Şafak'ın Aşk isimli romanının kitap özeti 2016 yılının en pahalı otomobil fiyatları "Ramazan" Kelimesinin Anlamı Nedir? Mevlid Kandili'nde nasıl ibadet etmeli, neler yapılmalı? Siyasî Haklar Rock'n Roll ve Tarihsel Gelişimi Bill Gates Başarı Hikayesi Yeni Türk Şiiri Nazım Biçimleri ve Türleri Dümen kırmak deyiminin anlamı Türk Vatandaşlığının Kazanılması, Doğumla Vatandaşlık Kazanma Geçmişten Günümüze  Haberleşme Araçları Türkçe'nin anadil olarak konuşulduğu bölgeler Brachistochrone Problemi Bilgisayarın tarihçesi, geçmişten günümüze bilgisayarlar Bilgisayarınız yavaşladı mı, nasıl hızlandırabilirim? Yırtıcı hayvanlar hakkında ilginç bilgiler İlginç PDF Dosyaları
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28